2016’dan beri piyasanın içindeyim. Zaman zaman teknik analizdeki bazı formasyonlara, zaman zaman yeni iş ilişkilerine ve yatırımlara, zaman zaman ise şirketlerin yatırımlarına daha fazla ağırlık verdiğim durumlar oldu. Ancak özellikle 2023 genel seçim sonrası işin özünün fiyatlamaya etki eden faktörleri, bir yapbozun parçaları gibi birleştirmek gerektiğini anladım ve çalışmalarımı bu yolda yapıyorum. “Sen bahsettin de gitti” tarzı yazılar çok fazla olduğundan uzun zamandır genele açık hisse paylaşımı yapamıyorum. Zira sanki görüşlerim fiyatlamaya etki eden bir faktör gibi görülüyor. Bunun böyle olmadığını bilsem de, bunu insanlara anlatmak zor. O nedenle görüşlerimi aktarabilmek için 7 ay kadar önce aboneliğe başvurmuştum, yeni onaylanmış. Abonelik tarafında da 27 Mayıs Pazartesi itibari ile paylaşımlara başlayacağım. Burada daha çok kişisel yatırım yolculuğum, özel taramalarım, hisse seçim yöntemlerim gibi daha önce herhangi bir yerde paylaşmadığım hususlar olacak. Tabii ki söylemeye gerek yok, yönlendirici, yatırım tavsiyesi veren bir paylaşım yapmamaya özen göstereceğim. Faydalı olması umuduyla.Haftaya Pazar yine burada buluşuruz. Artık Pazarları gündemi değerlendiren değil, farklı bir konuyu özetleyen bir yazı sitede olacak.
Selamlar ve İyi Pazarlar, süper lig şampiyonunun belirlenmesi öncesi atıştırmalık bir yazı yazmak istedim. Geçtiğimiz Pazar hatırlarsanız, sektörlere kısaca göz atmıştık. Öncelikle onu güncelleyelim. Haftalık performanslara göre sıraladığım endeks tablosu aşağıda. Geçtiğimiz haftanın da yıldızı İletişim, Bankacılık ve Sigorta endeksi oldu. Sigortacılık, 2023 ve 2024’ün yıldızı iken, bankacılık uzun zamandır endeksi sırtlıyor. İletişim endeksi (bilhassa Turkcell) ise Mart ortasından beri ivme kazandı. Geçtiğimiz hafta yaşadığımız bir diğer nokta ise geçen haftaki yazımda da olabileceğini belirttiğim yan tahtaların desteğinden tepki alması oldu. O grafiğin son haline de aşağıda bakalım. Burada dönüş oldu demek için erken olsa da en azından negatif ayrışma durulabilir. Dikkatle takip etmek gerek. Buranın toparlanması için XHARZ’ın da biraz toplanması gerek. Geçen hafta da en negatif ayrışan endeks, halka arz endeksi oldu. Finansal tablo döneminde 2023 yıllık finansallar, ek süre alan şirketler hariç tamamlandı. Bu zamana kadar 92 şirket ise 2024/1.çeyrek finansallarını açıkladı. Bu hafta da 2024/1.çeyrek finansallarını açıklayacak önemli şirketler (TCELL, CIMSA, ENJSA vs) var. Enflasyon muhasebesi nedeniyle yıllardır düşük f/klara sahip şirketlerden, yüksek f/klara çıkan şirketler olduğu gibi, net borç/favök oranı oldukça yüksek şirketlerde ise iyi finansal tablolar görülebildi. Piyasanın, finansallara tepkisi çok sert olabilse de (tavan-taban vs) bu durumun geçici olduğunu ve her geçen hafta daha bilançolara reaksiyonun daha fazla düşeceğini düşünüyorum. f/kların tabiri caizse inanılmaz volatilitesi nedeniyle, yatırımcılar daha çok fd/favök gibi rasyolara bakmaya başlayan yatırımcılar da oldukça fazla. Benim beklentim ise çok geride kalan sektörlerin yavaş yavaş hareketlenmesi ve genelden pozitif ayrışmaya başlaması yönünde. Borsa İstanbul’da yan tahtalara ne zaman sıra geleceği konusunda, bugün yazılarını yıllardır takip ettiğim Uğur Bey’in bir gönderisine yanıt olarak şunu paylaşmıştım. Burada kahir ekseriyet, genişlemeci politikalardan önce yan tahtaların kafasının kaldırmasının çok zor olduğunu düşünse de bu konuda ben daha olumluyum. Burada bir tarih vermek güç olsa da, xtumy/xu100 grafiğinin çok yakından takip edilmesi gerektiğini, yan tahtalar diye tabir edilen xutum-xu100=xtumy endeksindeki çoğu hisseyi bir kefeye koymanın çok yanlış olduğunu, burada olağanüstü pozitif ve negatif ayrışmalar görüldüğünü ve hisselerin kendi dinamikleri ile ayrı ayrı takip edilmesi gerektiğini savunuyorum. Örneğin bir hisseyi lot sayısının düşüklüğü, yeni iş ilişkileri, yeni büyüme alanları gibi durumlar daha çok desteklerken, bir başka hisseyi finansal tablosunun durumu ve gelecek projeksiyonu çok daha fazla etkileyebiliyor.
Yorum Yapılmamış